online web builder
Mobirise

Mekanın Hafızası

Antakya'ya ilk gelen Ortadoks kilisesi papazı için yapılan bu bina, papazın vefatından sonra başka aileler tarafından mesken olarak kullanılmış, 2010 yılından itibaren ise "restoran" olarak kullanılıyor.

Memuriyeti nedeniyle Antakya'ya gelen ve eski Antakya sokaklarının ruhunu hissettikten sonra buraları birdaha bırakamayan Merihan Polat'ın anlatımıyla; "Eski Antakya evlerinde birlikte yaşam hikayesi":

"Bu bina 1870'li yıllarda, büyük depremden sonra Antakya'ya ilk gelen Ortadoks kilisesi papazı için inşa edilmiş. Şu an saray caddesinde bulunan Ortadoks Kilisesi ile birlikte yapılan bu bina için, mermerler Rusya'dan, çatıda kullanılan kiremitler ise Portekiz'den, Kiliseye getirilen malzeme ile birlikte getirilmiş.

Papazın vefatından sonra Circius Saut adında bir aileye devredilmiş ve mülkiyeti hala bu aileye ait.


Hristiyan bir ailenin oturduğu bu evin avlusu, mahallede yaşayan birçok farklı kültür ve inançtan insanların geleneksel törenlerine ev sahipliği yapmış. Avlunun geniş olması nedeniyle, nişan törenleri, kınalar, sünnetler burada yapılırmış. Bu yüzden kültürlerin kaynaşmasını sağlayan da bir mekan olmuş.

Bizden önce burada yaşayan aile bizi pek çok kez ziyaret etti. Bu ziyaretlerinde mahalle sakinleriyle bu avluda yaptıkları buluşmaları anlattı. Mutluluklarını, hüzünlerini, anılarını gördük, dinledik. Şimdi onların bu kültürü bize miras kaldı. Bu avluya her baktığımda onları görebiliyorum.

İnsanların bir eşyaya, bir yere bağlılığını bu mekanı işletmeye başlayana dek hiç anlamazdım. Ama gördüm ki ruhunu, kültürünü, anısını dinlediği, hissettiği bir mekana bağlanabilirmiş insan! Burası artık benim bağlılığım oldu. 

Artık ben de kendimi bu mekanda yaşayan kültürün bir parçası olarak hissediyorum!"